Close Menu
    Trending
    • Redesigning Customer Interactions: Human-AI Collaboration with Agentic AI
    • Want to Monetize Your Hobby? Here’s What You Need to Do.
    • Hopfield Neural Network. The main takeaway of this paper is a… | by bhagya | Jun, 2025
    • Postman Unveils Agent Mode: AI-Native Development Revolutionizes API Lifecycle
    • The Hidden Dangers of Earning Risk-Free Passive Income
    • Want to Be a Stronger Mentor? Start With These 4 Questions
    • The Next Frontier of Human Performance | by Lyrah | Jun, 2025
    • Why Business Owners Have Started Using an Ad Blocker Normally Used at Home
    Finance StarGate
    • Home
    • Artificial Intelligence
    • AI Technology
    • Data Science
    • Machine Learning
    • Finance
    • Passive Income
    Finance StarGate
    Home»Machine Learning»Genel Yapay Zeka Eşiği. Analitik düşünme yapımızı, insani… | by Yucel | Jun, 2025
    Machine Learning

    Genel Yapay Zeka Eşiği. Analitik düşünme yapımızı, insani… | by Yucel | Jun, 2025

    FinanceStarGateBy FinanceStarGateJune 2, 2025No Comments7 Mins Read
    Share Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Reddit Telegram Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email


    Analitik düşünme yapımızı, insani zaaflardan yoksun, insani gelişimi katlayabilecek yazılımsal varlıklara armağan etmek..

    Yapay zekanın gelecekteki konumu ve işlevine dair sayısız perspektiflerden yorumlar getirilebilmesi bile, öngörülerimizin böylesine kompleks bir durum karşısında ne kadar kısıtlı olduğunun habercisi. Zira insan gibi kompleks bir yapıyı tamamı ile çözemeden, Ray Kurzweil gibi dehaların da kaygılarından biri olan, insanlık temelinden bağımsız bilişsel bir devrim gerçekleştirmek; tahrip gücü yüksek nükleer silahlardan sonra dünya medeniyetine kazandıracağımız son silah olabilir.

    İlk bakışta yapay zekanın kulağa, bizim eksik yönlerimizi tamamlayabilecek bir inovasyon gibi görünmesi gayet doğal.

    Ateşi bulduktan sonra onu kontrol altında tutmak için yöntemler geliştirdik. Yakıcı olduğunu, onu keşfettikten sonra fark ettik. Elektriği bulduktan sonra bedenimize zarar vermemesi için akımı yönetmeyi ve ne şekilde kontrol altında tutabileceğimizi öğrendik. Kısacası, bir şeyleri gerçekleştirmeden, onların doğuracağı zararlar için önceden fikir yürütmeyi beceremedik. Yaptığımız gelişmelerin pozitif taraflarına romantikçe odaklanırken, bizim için ne gibi olumsuz sonuçlar doğuracağını hesaba katamadık. Henüz öngörülerimizde bu kadar zaafa sahipken, bu zaafları kullanıcısının komutundan bağımsız bir şekilde algılayabilecek, yalnızca yolunu çizebilmek için stratejiler geliştirebilecek mantıklı bir otonom yazılım yaratmak sizce de biraz ürkütücü değil mi? Eğer bu mümkün olursa, yanıltıcı bilgileri yanlışlayan doğrulama mekanizmaları da işlevsiz kalacaktır. Bu da büyük bir dezenformasyon ve paralizasyon çağının başlangıcı olurdu.

    Günlük yaşam konforumuzu kaçıran basit bir enfeksiyona yakalandığımızda, bunun için enfeksiyona neden olan bakterilere öfke besler miyiz? Böyle bir şey yaşadığımızda muhtemelen, enfeksiyon yaratan bakterilerden arınmak ve gündelik sıhhatimize kavuşabilmek için ilaç tedavisine başvururuz. Şayet bir yapay süper zekaya vesile olursak, onlar için gündelik yaşamlarına engel olan ya da gitmeleri gereken yoldaki engel bir bakteri türü olmaktan farklı olacağımızı kim söyleyebilir?

    Peki yapay zeka şu anda hayatımızın neresinde ve neresinde olacak?

    Günümüzde yapay dar zeka olarak bilinen, yalnızca işlem kodlama ve parametrelendirme sayesinde yığılımsal verileri analiz edebilen ve öğrenme yapısına sahip, yazılımsal araçların olduğunu bilmekteyiz. Bir örnek verecek olursak, günlük yaşantımızda bu araçlarla bireysel olarak en çok karşılaştığımız yer, internetin dev şirketlerinin bizler için tasarladıkları sosyal etkileşim uygulamalarıdır.

    Bahsettiğimiz yapay dar zekanın bilinçsiz bir şekilde, ilgi alanlarımızı, hobilerimizi, zaaflarımızı, ideolojilerimizi, yeme alışkanlıklarımızı, sağlık sorunlarımızı, giyim tercihlerimizi, arkadaş çevremizi ve yönelimlerimizi bulmasını şimdilik kendi irademiz dahilinde kolayca mümkün kılıyoruz. Karşımıza sosyal medya ortamında çıkan bir reklamın, bizim için en gerekli ürünlerden biri olmasını tesadüfe yormak, bu tür durumlarla artık fazlaca yüz göz olduktan sonra geçerliliğini kaybetmiş olsa gerek. Burada yapay dar zekanın işini ne kadar iyi yaptığını görüyoruz.

    Şimdi bu öğrenme karşısındaki acizliğimizin boyutuna bir göz atalım: Dostoyevski’nin “İnsancıklar” romanını okuduğunuzu düşünün. Sayfaları usul usul geçerken, hafızanız yalnızca olay örgüsüne dair olan gelişmeleri biriktiriyor, ancak baştan sona geldiğiniz yere kadar, birçok ayrıntıyı, söz öbeğini, hikayenin kilit küçük detaylarını ve bazı noktalarını anımsayamaz hale geliyorsunuz ancak ve ancak kafanızda romanın nasıl geliştiğini tanımlayabiliyorsunuz. Şimdi de olay örgüsünü ve gelişmeyi tamamen kavrayabilen, anlamlandırabilen ve buna ek olarak bütün ayrıntıları, söz öbeklerini, hikayenin kilit küçük detaylarını parçalardan bir bütün olarak analiz eden bir varlığı düşünün, kulağa bir süper kahraman özelliği gibi gelmiyor mu?

    Yapay genel zekayı inşa etme yolunda, makine öğrenmesinin yolu, mümkün olabildiğince açılmaya çalışılıyor. Bir sonraki hedef, yapay genel zekanın insanların yaşamına nasıl adapte edilebileceği. “ydz”den sonraki süreçte, artık regular bir insan beyninin gerçekleştirdiği kadar soyut bilgiyi işleyebilen, her doğru davranışın seçilmesini, seçilen doğru davranışlarla beraber oluşan yeni sorulara dair kaynaklar tarayıp bilgi edinen, sorunlar karşısında kendi geliştirdiği metodlarla veri elde etmeye çalışan ve açtığı her yeni metodun yarattığı sorunlara da diyalektiksel metodlar geliştirebilen, yani bir insana daha az bağlı olan yazılımların gelmesi mucizevi sayılmaz. Buradaki temel sorun, insan duyumsamaları gibi, zihinsel bir yapının oluşturulabilmesidir. Bildiğimiz bir şey var. Beyin kadar güçlü bir bilgisayar yaratmak mümkün. Beynimizin evrimi bunun bir kanıtı. Eğer beyin, taklit edebilmemiz için fazla karmaşıksa, evrimi taklit etmeyi deneyebiliriz. Bir beyni taklit edebilsek bile bu kısıtlı bir bakışla, bir kuşun kanat çırpışına bakarak bir uçak yapmak gibi bir şey olurdu. Genellikle bir canlıya bakarak makine tasarlamanın en iyi yolu biyolojiyi doğrudan taklit etmek değil de zaman içerisinde onun doğa karşısında seçilimini sağlayan ana unsurları saptayabilmektir.

    O zaman yapay geniş zekayı yaratması için evrimi nasıl taklit edebiliriz? Bunun yolu, “genetik algoritmalar” denen, sürekli tekrarlanan bir performans-değerlendirme süreci oluşturmaktan geçiyor

    (tıpkı biyolojik varlıkların yaşayarak “performans göstermeleri” ve üremeyi başarıp başaramadıklarına göre “değerlendirilmeleri” gibi).

    Bir grup bilgisayara görevler verilir, en başarılı olanların programlamalarının yarıları alınıp birbirleriyle birleştirilerek üremeleri sağlanır. Daha az başarılı olanlar ortadan kaldırılır. Birçok tekrardan sonra, bu doğal seçilim işlemi daha iyi bilgisayarlar üretir. İşin zor kısmı bu evrim işlemini kendi başına sürdürebilecek otomatik bir değerlendirme ve üretme sistemi kurmak.

    Evrimin bir şeyler yapması milyarlarca yıllık bir süreçken, biz bunu birkaç on yıl içinde yapmak istiyoruz; ancak evrime göre bir sürü avantaja sahibiz. Evrim bizim gibi bir öngörüye sahip değil ve rastgele çalışıyor. Evrimin ürettiği yararsız mutasyon sayısı, yararlı mutasyonlardan fazla ama biz bu süreci kontrol ederek yalnızca faydası dokunacak problemlerle ve hedeflenmiş ince ayarlarla çalışmasını sağlayabiliriz. Ayrıca evrimin bir hedefi yok (zekaya ulaşmak dahil). Bazen bir çevre, daha üstün zekanın aleyhine de bir seçimde bulunabilir (çünkü daha üstün zeka daha çok enerji kullanır). Öte yandan biz, bu evrim sürecini özellikle zekayı ilerletmeye yönlendirebiliriz.

    Evrimin taklit süreci maksimum verimle tamamlandıktan sonra, geriye yapay genel zekanın kendisini daha zeki hale getirebileceği son dönemeç kalıyor: “Kusursuz öğrenme”

    Yapay zeka, tıpkı bizim geçtiğimiz gibi bilişsel yollardan geçer. Yaklaşık üç yüz bin yıl önce ateşle başladığımız devrimsel yolculuğumuzdan bugüne geçen süreci muhteşem kısa bir süreye indirgeyerek, hazır olan datayı bizden daha verimli bir şekilde kullanmaya başlar. Bizim kuantum fiziğinde anlamlandıramadığımız noktalar için cevaplar sunmaya başlar. Şu şekilde bir ölçeklendirme ile yaklaşalım:

    Henüz bilişselliğine kavuşmamış ilk homo sapiensi, tarım devriminin ortasına bırakalım ve ne kadar şaşırabileceğini düşünelim. Sonra tarım devrimi dönemine ait bir insanı, sanayi devriminin yaşandığı döneme bırakalım vereceği tepkiyi düşünelim. Sonra da rönesansın henüz gerçekleştiği bir dönemde yaşayan bir insanın günümüze geldiğinde vereceği tepkiyi düşünelim. Sırasıyla geçen zaman farklarını yaklaşık olarak yazacak olursak:

    1. durum: 70 bin yıl
    2. 2. durum: 10 bin yıl
    3. 3. durum: 500 yıl

    Ve bu aralarındaki zaman farkı ivmelenerek azalan dönemlerden, en çok kimin şaşıracağını hayal edelim..

    O kişi muhtemelen, orta çağdan dijital çağın ortasına düşmüş bir insan olurdu. geçen süreç ise yaklaşık 500 yıl. İvmelenmenin nasıl gerçekleştiğini öngörebilmek gerekir. Böyle bir oranda muhtemel bir yapay süper zekanın bizleri 500 yıllık fark ölçeğinde şaşırtma durumu için bu süre 1–2 yıla kadar düşebilir. Hatta sonrasında yıl değil aylar arasında muazzam devrimsel geçişlere tanıklık edebiliriz. Bu devrim sonucunda, tarihler süresince şimdiye kadarki en zor bulduğumuz, mantığımızın taşıyamadığı bizi paradokslara iten bir problemin çözülmesi, bizim düşen bir kalemi yerden kaldırmamız kadar kolay olabilirdi.

    (yapay süper zekanın fiziksel tasvirini sizlerin hayal gücüne bırakıyorum, ancak bana göre internetle komuta ettirilebilen her araç, her aracın da çevresine etki ederek oluşturduğu donanımsal ya da yazılımsal mekanizmalar bütünü ya da hiçbiri, çünkü biz insanlar somutu düşünürüz.)

    Var olan iktisadi sorunlarımız anında çözülebilir, dünyanın yaşayacağı yok oluşun önüne geçilebilir, başka yaşam formlarıyla iletişim kurmamız kolaylaşır, bulunduğumuz güneş sistemi ve çevresi kolonize edilebilir, enerjimiz sonsuz bir hal alabilirdi. Lâkin bizler nasıl ki alt takımlarımızdaki canlı türleriyle iletişim kurma gereği duymuyorsak, olası bir “ysz” de bizimle iletişim kurmayabilir ya da tüm çabalarımıza rağmen gerekli veri alışverişini bir türlü sağlayamayabilirdik. Bunun da gayet olası bir durum olduğu aşikar. Kıyamet senaryosu üretmek çok klişe ve çok basit ancak böyle bir şeyin olmayacağının garantisini hiç kimse veremez. Bunu da yazının başlarındaki enfeksiyon metaforuyla açıklamaya çalışmıştım.

    Keşke her şey birer bilim-kurgu senaryosundan ibaret olsaydı. Ne yazık ki bu olayla kafayı sıyırmış bilim insanlarının ortak paydada buluştuğu kısım; zamanı kesin olmamakla birlikte, yakın gelecekte gerçekleşmesi mucize olmayan yeni bir paradigmanın, insan ırkının sosyo-kültürel ve fizyolojik yapılarında geri dönüşü olmayacak bir şekilde dönüşümler yaşatacak olması. Yani insanlık, bundan sonraki bilişsel evrimini biyolojik olarak sürdüremeyecek. Enerjinin, yegane olarak sonsuz bilgiyi açığa çıkarmak için aktarılacağı yeni bir çağ geliyor. Kemerlerinizi bağlayın.



    Source link

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email
    Previous ArticleThomson Reuters Launches Agentic AI for Tax, Audit and Accounting
    Next Article LLMs + Pandas: How I Use Generative AI to Generate Pandas DataFrame Summaries
    FinanceStarGate

    Related Posts

    Machine Learning

    Hopfield Neural Network. The main takeaway of this paper is a… | by bhagya | Jun, 2025

    June 4, 2025
    Machine Learning

    The Next Frontier of Human Performance | by Lyrah | Jun, 2025

    June 4, 2025
    Machine Learning

    9 AI Skills You MUST Learn Before Everyone Else Does (or Get Left Behind) | by S3CloudHub | Jun, 2025

    June 4, 2025
    Add A Comment
    Leave A Reply Cancel Reply

    Top Posts

    How AI Can Help You Cut Through Tariff Chaos — in Just 3 Simple Steps

    May 19, 2025

    How I Turned a Failing Business Into a $1 Million Powerhouse in Just 6 Months

    April 2, 2025

    Smart Building Cybersecurity: Ensuring Data Privacy and Protection

    April 3, 2025

    Sam Altman’s Startup Brings Eyeball Scanning Orbs to the US

    May 2, 2025

    How to Master Mental Clarity and Find Your Focus

    May 10, 2025
    Categories
    • AI Technology
    • Artificial Intelligence
    • Data Science
    • Finance
    • Machine Learning
    • Passive Income
    Most Popular

    Talk to Videos | Towards Data Science

    March 27, 2025

    Leadership Lessons From an Army Ranger Turned CEO

    February 22, 2025

    How Machine Learning Is Changing Insurance Pricing Models | by Best Insurance Living | Apr, 2025

    April 23, 2025
    Our Picks

    Feel Like Your Business Is Destined to Stay Small? Here’s How to Unlock Explosive Growth.

    March 26, 2025

    5 Inspirational Quotes to Keep Every Startup Owner Motivated

    June 3, 2025

    Why Taking a Break From Your Business Could Be the Best Thing for It

    March 2, 2025
    Categories
    • AI Technology
    • Artificial Intelligence
    • Data Science
    • Finance
    • Machine Learning
    • Passive Income
    • Privacy Policy
    • Disclaimer
    • Terms and Conditions
    • About us
    • Contact us
    Copyright © 2025 Financestargate.com All Rights Reserved.

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.